20 Aralık 2018 Perşembe

On İyi Anne Mesajı

Aile, Ebeveynlik, Birlikte, Insanlar

İyi anne nedir? Yeterli annelik nasıl olur? İyi anne mesajları nasıl olmalıdır? gibi soruların cevaplarını "Annenin Duygusal Yokluğu" kitabından bilgilerle anlatmak istiyorum.

On İyi Anne Mesajı:

1. Burada olduğuna memnunum:

Bu mesaj çocuğa değer verildiğini ve istendiğini anlatan davranışlar aracılığıyla iletilir. Burada olduğun için memnunum mesajı , burada olduğumuz için bizim de memnun olmamıza yardımcı olur. Yer kaplamaktan ve bedenlerimizde olmaktan dolayı rahat hissetmemizi sağlar.

2.Seni görüyorum:

Bir anne bu mesajı esas olarak düzgün yansıtma ve uyumlu tepki verme davranışlarıyla iletir. Annee , örneğin nelerden hoşlandığımızı ve hoşlanmadığımızı bilir. Görülmek, bilinmek anlamını taşır.

3. Benim için özelsin:

Bu mesaj el üstünde tutulduğumuzu anlatır. Olduğumuz gibi kabul edildiğimiz hissiyle birlikte gelmelidir ki özel olma durumunu fiziksel özelliklerimizle, dış görünüşümüzle ilgili olarak algılamayız.

Oğul, Anne, Aile, Kabarcıklar

4. Sana saygı duyuyorum:

Bir anne bu mesajını, bir çocuğun özgünlüğünü destekleyerek, onu gereksiz yere kontrol etmeye çalışmayarak, çocuğun tercihlerini ve kararlarını kabul ederek ve çocukta gördüğü değerleri ona söyleyerek verir.

5. Seni seviyorum:

Çocuk bu mesajı gerçek ve samimi bir şekilde deneyimlemelidir. Ondan bir şey istendiğinde "seni seviyorum" denmemelidir. Ses tonu, yüz ifadeleri, dokunuş, ilgi ve beden diliyle iletilmelidir.

6. İhtiyaçların benim için önemli:

Bu mesaj öncelik hissini ifade eder. Anne "mecbur olduğum için seninle ilgileneceğim" ya da "vaktim olduğunda seninle ilgileneceğim" demez. "Seninle ilgileneceğim çünkü bu gerçekten önemli" mesajını vermelidir. Benden yardım isteyebilirsin sözleri çocuğa izin verir.

Insanlar, Kadın, Anne, Çocuk, Bebek, Kız

7. Senin için buradayım. Sana vakit ayıracağım:

Bu mesaj da bana güveenebilirsin, ortadan kaybolmayacağım anlamına gelir. Her zaman hayatında olacağım anlamını taşır. Bu da rahatlama ve güven hissini destekler.

8. Seni güvende tutacağım:

Seni koruyacağım, gereksiz yere incinmene veya bocalamana izin vermeyeceğim anlamını taşır. Güven hissi , çocuğun rahatlayıp etrafındakileri keşfetmesi için gereklidir.

9. Benimleyken rahat hissedebilirsin:

Bu mesaj korunan bir alanı ima eder, annenin erişilebilir olduğunu ve çocuğu kabullendiğini anlatır. Hepimizin ihtiyacıdır.


10. Beni çok mutlu ediyorsun:

Çocuğun değerli olduğunun teyidi niteliğindedir. Senin yanında olmak bana mutluluk veriyor mesajını verir. Bunu annenin çocuğunu gördüğünde ışıldayan gözlerinden , gülümsemesinden ve yüz ifadesinden anlayabiliriz.

Bu mesajları sözel olarak söylemek yeterli değildir. Davranışlarımızla, yüz ifademiz ve beden dilimizle de desteklemeliyiz.


19 Aralık 2018 Çarşamba

Hipnoterapi Nedir?

Canlı, Arka Plan, Hipnotik, Hipnoz

Hipnoterapi, hipnoz yöntemi ile tedavi demektir. Hipnoz  dikkatin yoğunlaştığı ve telkin alma yeteneğinin arttığı, uyku ile uyanıklık arası bir bilinç halidir.
Hipnoz ve hipnoterapinin tanımlarını yaptıktan sonra bunların ne için önemli olduğundan bahsedelim. Bilinçaltı kelimesini duymayan yoktur herhalde. Basitçe anlatmak gerekirse uyanık olduğumuz durumlarda çoğunlukla bilinçli bir halde oluruz. Ama zaman zaman bir şeye o kadar odaklanırız ki etrafımızdaki hiç bir şeyi duymayız. Algılarımız sadece odaklandığımız şeyi yoğunlaşmıştır. İşte bu hipnoz halidir.
hipnoterapi nedir ile ilgili görsel sonucu

Hipnoz dediğimde bazı insanların bu kelimeden korktuklarını görüyorum. Bunun sebebi de filmlerde gördüğümüz hipnoz sahneleri bence. Abartılmış ve yanlış tanınmasına sebep olmuş. Hipnozdayken istemediğiniz bir şeyi kimse size yaptıramaz, öncelikle bunu belirteyim. 
Bilinçli halimizdeyken çeşitli savunma mekanizmalarımız vardır. Bunlar yüzünden değişim yapamayız. Gerçek değişim bilinçaltı değişirse mümkün olur. Yani hipnoz bilinç altımıza erişimi sağlayan bir yoldur. Bilinç altı bizi korumak isteyen bir ağabey gibidir. Zamanla yanlış inançlar geliştirmiş olabiliriz,farkında olmadan, ve bu inançlar yüzünden acı çekiyoruzdur ama farkında bile değilizdir. İşte bu yüzden hipnoz gereklidir. Bu yanlış inancın ne olduğunu bulmak ve yeni ve doğru inançla yer değiştirmesini yapmak ancak trans halindeyklen yani bilinçaltına erişebildiğimiz durumda mümkün olur. Ama erişemezsek bilinçaltına kalıcı değişim olamaz hayatımızda.
Hipnoterapi esnasında danışan trans 
halindeyken sorunuyla ilgili bilinçaltıyla konuşuruz ve konuşmamız sonucunda kişinin bile bilmediği, hatta hatırladığına çok şaşırdığı olaylar su yüzüne çıkar. Birikmiş duygular boşalır. Affedemediği insanlarla konuşur, yanlış ve soruna sebep olan inancın ne olduğu ortaya çıkar. Yanlış düşünce kalıbı doğru kalıpla değiştirilir ve kişi mucizevi bir şekilde transtan çıktığında sorununun kaybolduğunu görür. Defalarca yaşanmış ve hipnoterapi ile iyileşmiş çok sayıda insan vardır. 
Bazende sadece telkin vermek bile işe yarayabilir. Yani trans halindeyken kişiye olmasını istediği şeyleri söylemek inanç kalıplarını değiştirerek hayatında büyük değişim yaşamasına sebep olur. Özellikle sınav kaygısında benim çok kullandığım ve kesin sonuç veren bir yöntem trans telkin terapisidir.
Aklınıza gelebilecek her sorununuzun kaynağında bilinçaltınızda bulunan yanlış bir kayıt bulunmaktadır. Eğer bu kaydı değiştirirseniz hayatınız değişir.

10 Aralık 2018 Pazartesi

ÇOCUĞUM'A

İnsanı kendine getiren , davranışlarını sorgulatan şiirleri, hikayeleri çok seviyorum. Onlardan birini Doğan Cüceloğlu'nun kitabında okudum ve çok beğendim. Sizlerle paylaşmak istiyorum.


Çocuğun Babası, Aşk, Lake, Haze

ÇOCUĞUM'A

Sürekli meşguldüm o kadar sene,
Seninle doyasıya oynayamadım.
Sen beni çağırdın gel oyna diye,
Ben bir türlü zaman ayıramadım.

Giydirdim, doyurdum, seni kolladım,
Sadece bunları yeterli sandım,
Bana oyuncağını getirdiğinde,
Ben seni çoğu kez,başımdan savdım.

Yatağa yatırır seni okşardım
Sen uyur uyumaz hemen çıkardım.
Şimdi o günleri çok özlüyorum,
Keşke bir dakika fazla kalsaydım.

Hayat ne kadar kısa, yıllarr ne çabuk.
Ne zaman büyüdü bu küçük çocuk
Ona dokunmak için uzandığımda
Ellerim boş kalır, yüreğim buruk.

Artık ne resimler, ne de oyunlar,
Ne "iyi geceler" , ne sarılmalar,
Hepsi çok geride , ulaşmak zor,
Yaşanmadı sanki o güzel yıllar.

Artık hiç işim yok, yapayalnızım,
Günlerim çok uzun , üsteelik bomboş
Keşke isteklerini bir bir yapsaydım
Küçük arzuların şimdi çok şirin, çok hoş.

Alice CHASE

3 Ekim 2018 Çarşamba

Kendini Sevmenin Gücü-1


kendini sevmeyi öğrenmek ile ilgili görsel sonucu

Doğduğumuz andan itibaren çevreden aldığımız uyarılarla kendimizi eleştirmeyi öğreniriz. Annemiz, babamız, okuldan arkadaşlarımız, mahalleden arkadaşlarımızın bize söyledikleri sözler bir süre sonra iç sesimiz olur. Ve bu iç ses bazen hatta çoğunlukla çok acımasızdır.
Başkalarına asla söyleyemeyeceğiniz, hani derler ya "kavgada bile söylenmez" ondan bile kötü şeyleri söyleriz kendimize ve acımasızca eleştiririz. Kendinize söylediğiniz şeyleri bir başkasına söylediğinizi hayal edin. Çok korkunç geliyor değil mi? Öyleyse kendimize neden böyle davranıyoruz? Kırıcı, yıpratıcı şekilde konuşuyoruz. "Seni aptal, tam bir geri zekalı gibi davrandın vb.... " diyebiliyor muyuz başkalarına. Ama kendimize rahatlıkla diyoruz.
Bu iç sesimiz olumsuz şeyler söylediğinde onu  susturmamız , bize daha güzel şeyler söylemesini sağlamamız gerek.
Biliyoruz ki duygularımızı düşüncelerimiz oluşturuyor . Yani kendimiz hakkında olumsuz düşünürsek kendimizi pek iyi hissetmeyiz öyle değil mi? " Bir mermeri delen su damlasının gücü değil sürekliliğidir" diye bir söz vardır ya sürekli kendimizle böyle konuşursak bir süre sonra kendimizi sevmemek kaçınılmaz olur. Hiç bir şeyini beğenmediğiniz, eleştirdiğiniz insanı sevemezsiniz.
Hepimizde çocukluktan gelen bilinç altı kodlaması olarak değersizlik inancımız vardır. Değersizlik ve kendini sevmeme duygularından az çok hepimiz muzdaribiz. Bazılarımız biraz daha fazla .Bunu da çeşitli şekillerde gösteririz aslında. Mesela daha pahalı evlere, arabalara, mevkilere , daha çok paraya sahip olmak isteriz ki içimizde ki bu değersizlik duygusu toplum tarafından takdir görüp azalsın. Ama tüm bu dışsal tatminler geçicidir. İçsel olarak tatmin olmak kalıcıdır.
Peki kendimizi sevmeyi öğrenebilir miyiz? Değersizlik inancından kurtulabilir miyiz? Ne faydası olacak bunun bize? 
Kendimizi sevmeyi öğrenebiliriz, değersizlik inancından kurtulabiliriz. Kendimizi çok daha iyi hissederiz, bir çok fiziksel ve psikolojik rahatsızlıktan kurtulabiliriz. 
 Onun için şu andan itibaren kendimizi eleştiren iç sesimizi fark etmeye başlıyoruz. Farkında olmak iyileşmenin en büyük adımıdır. Sorunu fark etmeden çözemeyiz. Artık biliyoruz , içimizdeki eleştirmen bizi daha stresli yapıyor ve streste bütün hastalıkların sebebi. 
Bu yazı dizisiyle sizlere kendini sevmenin yollarını anlatacağım. İlk yazım farkında olmaktı . Artık hepimiz fark ettik değil mi o iç sesi? Eleştirmeni susturmaya ya da söylediklerini biraz daha şefkatle cevaplamaya başlayabiliriz. 

On İyi Anne Mesajı

İyi anne nedir? Yeterli annelik nasıl olur? İyi anne mesajları nasıl olmalıdır? gibi soruların cevaplarını "Annenin Duygusal Yoklu...